İSLAMİ RUH MODELİ (MAKALE ÇEVİRİSİ)
- Mehmet Emin Akkaya
- 18 Eki 2020
- 7 dakikada okunur
Özet
İslami bir psikoloji için benzersiz bir İslami teorik çerçeve henüz oluşturulmamıştır. Bunu yapmak, İslami geleneği karakterize eden kozmoloji içinde insanların nasıl kavramsallaştırıldığını anlamamızı gerektirir. Bu makale, ilgili akademik veya dini uzmanlığa sahip 18 kilit bilgi kaynağı ile yapılan görüşmelerin teori analizi yoluyla oluşturulan, İslami bir paradigma içinden bir ruh modeli sunmaktadır. İslami ruh modeli -İslami insan psikolojisi teorisi için potansiyel bir temel oluşturan ve psikoterapiye yönelik İslami yaklaşımlarla özel ilişkisi olan- ruhun gelişim mekanizmasının yönlerini detaylandırmaktadır.
Giriş
Son on yılda, İslam ve psikolojinin entegrasyonunun en iyi nasıl tanımlanacağı ve gerçekleştirileceği sorusu, Kaplick ve Skinner’ın (2017) “ İslam ve psikoloji hareketi ” dediği şeyle doruğa ulaşarak çok fazla dikkat çekti. 1979’da Malik Badri, Müslüman psikologları Batı teorilerini benimsememeleri konusunda uyardı ve İslami bir psikoloji paradigması çağrısında bulundu; bu hareket içindeki araştırma çabalarının çoğu, Batı modellerinin kültürel veya dini uyarlamalarına odaklandı (Haque ve diğerleri 2016). İslami bir psikoloji için benzersiz bir İslami teorik çerçeve henüz oluşturulmamıştır. Bunu yapmak, İslami geleneği karakterize eden kozmoloji içinde insanların nasıl kavramsallaştırıldığını temel düzeyde anlamamızı gerektirir. İnsan doğasını ve insan ruhunu veya “ ruhu ” oluşturan yapısal yönlerini anlamak, davranış ve motivasyonu nasıl anlamlandırdığımızı belirler. Psikoloji ve psikoterapiye teorik yaklaşımların felsefi temellerinin temelini oluşturur ( Coon ve Mitterer 2012). Çağdaş Batı psikolojisinin temelini oluşturan teorik yönelimleri benimsemek uygun değildir çünkü bunların çoğu, İslam’dan türetilenler dışındaki insan doğası kavramlarından etkilenmiştir (Delaney ve DiClemente 2005). İslami psikolojiyi, İslami açıdan anlamlı bir şekilde tanımlamak, önce -İslami bütünlüğe sahip- kavramsal bir çerçeve veya insan doğası modeli oluşturmadan imkansız olacaktır (Muhammed 1996). Bu, İslami psikoterapiler gibi çeşitli uygulamalı psikoloji biçimleri için bir temel oluşturacaktır. Bu makale, İslami düşüncenin farklı disiplinlerinden bilim adamlarının girdilerini nitel görüşme verileri biçiminde sunmayı ve analiz ederek bu analiz yoluyla İslami bir ruh modeli geliştirmeyi amaçlamaktadır. Benzersiz bir İslami psikolojik çerçeve geliştirme iddialı projesini ele almaya çalışan bir avuç çalışma arasında, Keshavarzi ve Haque’nin (2013) çalışması, bu çabadaki gerekli mülahazaların çoğunu ifade ettiği için önemlidir. Akıl sağlığı ile ilgili kültürel tutumlar ve dini bakış açıları dahil olmak üzere geniş bir yelpazedeki konuları tartışırlar, ancak ruhun dört yönüne (nefs veya alt benlik, kalb veya kalp, akl veya akıl ve ruh veya ruh) odaklanırlar. On ikinci yüzyılda el-Gazali (2015) tarafından tanımlanan / detaylandırılan ve ‘İslam ve psikoloji’ hareketinde birçok yazar tarafından referans alınan (örneğin, Abu-Raiya 2012; Haque 2004; Skinner 2010). Keshavarzi ve Haque (2013), değerlendirme ve teşhise göre müdahale için göreceli bir hedef nokta olarak ruhun bir ” seviyesini ” temsil eden bu dört yönün müdahaleler için nasıl bir çerçeve sağlayabileceğini özetlemektedir. Bundan önce Skinner (2010), bu yönleri bir rehber olarak kullanmış ve benzer bir değerlendirme + tedavi anlayışından bahsetmişti. Abu-Raiya (2012), bu dört yön etrafında insanın psikolojik doğasının çerçevesini de özetleyen ayrıca Kuran’da bulunan üç gelişim aşamasını ekleyen bir ” Sistematik Kuranik Kişilik Teorisi ” sunmuştur: nafs al ammarah bil su (kötülüğe meyilli ruh), nafs al lawwama (kendini kınayan ruh) ve nafs al mutmainah (dinlenmiş ruh). Bu aşamaların dahil edilmesi, çerçeveye dinamik bir unsur katmaları ve ruhun büyümeye doğru doğal bir ilerleyişini göstermeleri açısından önemlidir. Aynısı Briki ve Amara’nın (2018) İbnü’l Kayyim’in fikirlerine dayanan (Haque 2004) ve “dinamik sosyal psikoloji” den yararlanan “ İslami benlik perspektifi ” için de geçerlidir. Abu-Raiya (2012) Freudcu teori ile önemli karşılaştırmalar yapar ve onu kendi çerçevesinde bir kaynak olarak kullanır. İslam ve psikoloji alanında benlik veya ruh üzerine literatür ve araştırma eksikliği olsa da (Haque et al. 2016; Kaplick ve Skinner 2017), bu az sayıdaki makale, alan için teorik bir çerçevenin daha da genişletilmesi için bazı zemin çalışmaları ve potansiyel yönler önermede yararlı olmuştur. Elmessiri, İslami epistemolojik paradigma içinde kapsamlı bir teori geliştirme ihtiyacını ele alırken, projenin, farklı İslami paradigmalarda örtük paradigmaları kavramaya yönelik yaratıcı bir girişimde ilgili düşünce ve bilgiyi organize eden bir akademisyenler ekibinin ortak çabası olması gerektiğini ileri sürdü. Bu perspektif yelpazesi, İslam’ın çeşitli yorum ve tanımlarının yanı sıra (Ahmed 2015; el-Zein 1977; Iqbal 2001) , insan psikolojisi ile ilgili öğretiler ve kavramlar hakkında eleştirel bir bakış açısı ve açıklama sunan çok sayıda bilgi dalı için gereklidir. Bu makale, İslami bir paradigma içinden veriye ve uzlaşmaya dayalı bir ruh modeli geliştirmeyi amaçlayan bir çalışma sunmaktadır. Araştırmanın temelini oluşturan araştırma sorusu şuydu: Kişinin İslami bir paradigma içerisinden kavramsallaştırılmasına ilişkin temel ilke ve kavramlar nelerdir? Daha sonraki çalışmalarda böyle bir modelin İslami bir insan psikolojisi teorisi ve İslami psikoterapi yaklaşımlar için bir temel oluşturabileceği umulmaktadır.
•Ruhun Doğası
(ÖZETLE) 18 katılımcının tamamı ‘fıtrat’ı İslami Psikolojinin temel kavramı olarak belirtmiştir. Fıtratın doğuştan ve saf/ iyi olduğu, Allah’tan geldiği ve Allah ile bağlantısının olduğu konusunda katılımcılar hemfikirdir.
“Fıtrat, tevhidin orijinal damgasına bir göndermedir” Yakup (İslam Alimi)
Kişiyi dünya ve imtihanlar fıtrattan uzaklaştırır.
Katılımcılar, Allah hakkında bilgi sahibi olmanın fıtratın bir gereği olduğunu belirtmişlerdir.
Allah hakkında fıtraten bilgi sahibiyizdir ancak yaşam sürecinde bundan koparız. Ama her zaman geri dönebiliriz.
Katılımcılar, psikolojik sorunların fıtrat ile uyumsuzluktan kaynaklandığı konusunda hemfikirdirler.
•Ruhun Yapısı
(ÖZETLE) Katılımcıların çoğu nefs yerine “öz” kavramını kullanmışlardır.
Ruhun (soul) yapısı konusundaki cevaplarında katılımcıların çoğu, Gazali’nin 12. Yüzyılda İhyai Ulumiddin’de kaleme aldığı 4 yöne ( akıl, kalb, nefs ve ruh) başvurdular. Ruhun tek bir bütün olduğu halde içerisinde savaşan iyi ve kötü işlevli yönlerin olduğunu ve bu yönleri anlamanın ruhun yapısını ve verdiği savaşı anlamakta yardımcı olacağını açıkladılar.
Nefs: Dünyayı arzulayan, Allah’tan uzaklaştıran yön
Kalb: Manevi merkez, Bilincin bulunduğu yer (akıl ile ilişkili kısım)
Akıl: Kalbin bilişsel yönü
Ruh: Allah ile doğrudan erişim noktası işlevini gören yönü
•Ruhun Aşamaları
(ÖZETLE) Ruhun değişmeyen yönü olmakta birlikte değişen yönleri de vardır. Akış halinde olan kalb ve nefsin durumu, ruhun gelişim aşamalarindan geçmesini sağlar.
Katılımcılar ruhun aşamalari konusunda 5-7 gibi farklı aşamalar sıralasa da (Kuran’da da belirtilen) 3 aşama ortak olarak ifade edilmiştir.
Nefsi Emmare: Kötülüğe meyilli…
Nefsi Levvame: Kendini kınayan… Allah’ın unutulduğu gaflet hali, savaş yaşanan bir dönem…
Nefsi Mutmainne: Dinlenmiş/Sukunete ermiş… Çok az kişi bu aşamaya erişiyor. Erişenler de alt aşamaya tekrar düşme riski taşıyor. Yine de insanoğlu için bir ideal/ ulaşılmaya çalışılan bir nokta…
•İnsan Gelişim Projesi
Katılımcıların çoğu ruhu arındırmayı bir gelişim projesi olarak nitelendirdi. Nefsi arındırmanın fıtratı ortaya çıkardığını belirttiler. Rahim (psikolog) ve Abdusselam’ın belirttiğine göre İslami Psikoloji anlayışı bu süreci içermelidir ve bir psikoloji çalışmasını bu süreci içermeden tasavvur etmek saçma olur. Rahim, Batılı yaklaşımın “ruhu” nadiren çalışmalara dahil ettiğini belirtiyor ve Abdusselam “Ruhun bir ayna olduğunu ve kirlendiğinde yansıtamadığını bu sebeple kirinin temizlenmesi gerektiğini… Ayrıca İslami Psikolojide sadece nefse odaklanilmadığını, nefsin temizlenip arındırılmasına da odaklanıldığını” söylüyor.
• Tezkiyetün Nefs (Nefsin Arındırılması/Temizlenmesi) Neredeyse tüm katılımcılar, kalbi temizlemek ve fıtratı ortaya çıkarmak için ruh üzerinde çalışma yapmaya referans olarak bu ayna parlatma metaforunu kullandılar. Bu metaforun faydası, kişinin parlatmaya çalıştığı saflığın veya ışığın kişinin kendisine ait olmadığı, ancak temizlenirse ve kabuk kaldırılırsa ruhunun ilahi ışığın bir yansıması olabileceği fikrini örneklemesi gibi görünüyordu.
Bazı katılımcılar, çoğu insanın ilgisini çeken şey hakkında konuştular, çünkü zaten ortaya çıkmış bir yansımayı parlatmak yerine aynayı kaplayan kabuğa zarar vermek için mücadele ediyorlar. Bu daha temel süreç genellikle nefisle cihad (ruhun mücadelesi) olarak adlandırıldı ve nefsin tezkiyesi bu terime dahil edilebilse de, nefisle cihad daha genel olarak herhangi bir düzeyde ruh üzerinde çalışmaya atıfta bulunmak üzere tasarlandı.
•Nefisle Cihad (Nefisle Mücadele) Nefsi levvame aşamasında yaşanan kişinin zayıflıklarını keşfedip başa çıkmaya çalıştığı bir süreçtir.
•Tezhibül Ahlak (Ahlakın İyileştirilmesi) Tezkiyetül nefs ve nefisle cihadı da içeren bir süreçtir. Suçlanılan özellikleri yeniden yönlendirme ve övülen özellikleri benimseme yönüyle nefis tezkiyesi ve nefisle cihaddan ayrılır.
•Muhlikat ve Münciyat Abdelsalam, Gazâlî’nin sistemini anlatırken, ” Mümciyat(erdemler), amacınıza ulaşmanıza yardımcı olan şeylerdir. Ancak muhlikat (erdemsizlikler), sizi amacınızdan uzaklaştıran şeylerdir ” dedi.
İslami Ruh Modeli
(Özetle) Bu makalede sunulan ve Şekil 1’de gösterilen model, katılımcıların ruhun doğası, yapısı ve gelişimine ilişkin fikir birliğine dayalı anlayışından geliştirilmiştir ve İslami gelenekten gelen insan psikolojisi ile ilişkilidir. Teorik kategoriler, farklı kaynakların ve İslam biliminin ve manevi-dini bilginin farklı türlerinin bir sentezidir. Bununla birlikte, daha sonraki çalışmalarda, psikoterapiye İslami yaklaşımların yanı sıra İslami insan psikolojisi teorisi için bir temel oluşturabilecek bir model geliştirmeye yönelik araştırma ilgisi, katılımcıları (ve analizi) bazı kaynaklara diğerlerine göre daha fazla yönlendirmiş olabilir (örneğin , Gazali) .
Bu modele göre insan ruhunun doğası gereği saf ve iyi bir doğası vardır, Allah’tan gelen ve ona bağlı olan, ancak dünya hayatının doğal bir parçası olarak örtülür ve unutulur. Dünyadaki yaşamı boyunca, ruhun içinde;kişinin psikolojik durumunu etkilemekyen, fıtrat ile göreceli uyum veya uyumsuzluk seviyelerini belirleyen, çatışan güçlerin dinamik bir etkileşimi vardır. Bu süreç, Şekil 1’de modelin ortasındaki mor unsurlarla temsil edilmektedir.
Kişi nefsin daha düşük dürtülerine yönelebilir.Dünya ve şeytanın etkisiyle fıtrat ile daha da uyumsuz bir hal alabilir, bu da muhlikatın (erdemsizlikler) olumsuz özelliklerinin artmasına ve bir gaflet durumuna neden olabilir. Bu süreç, Şekil 1’deki modelin alt yarısına doğru kırmızı unsurlarla temsil edilmektedir.
Ya da Allah’ı ve ahireti anarak ruhun daha yüksek, ilahi mahiyetine dönerek münciyatın (erdemler) olumlu özelliklerini arttırabilir ve ruhun fıtrat hali ile daha uyumlu hale gelebilir. Bu süreç, Şekil 1’de modelin ruhtan yukarıya doğru üst yarısına doğru mavi elemanlarla temsil edilmektedir.
Herhangi bir zamanda bu iki kutbun herhangi biriyle ilişkili olarak ruhun göreceli durumu, ruhun dünyadaki yaşam boyunca gelişiminin üç ayrı aşamasında ifade edilir: nefsi emmare, nefsi levvame ve nefsi mutmainne.
Model, ruhun ilkel doğasında Rabbi tanıdığı varsayar.Bu modele göre ruh, büyümeye yönelik içsel bir eğilime ve yukarı doğru bir yörüngeye sahiptir. Ayrıca model; Kuran ve Sünnet tarafından yönlendirilen İslami geleneğin, bu büyümeye teşvik ettiğini ve haritalandırdığını varsayar. Bu ruh modeli Batı’nın seküler ruh modelinden ayrılır. Çünkü bu modelde bilinci, aklı ön plana çıkaran Batılı modellerden farklı olarak “kalp” ön plana çıkarılmaktadır ve insan ruhunun kökeninde ilahi bilinçle bir bağlantısının olduğu varsayılmaktadır.
Sonuçlar
Analiz sonucunda, araştırma sorularıyla ilgili sekiz teorik kategori ortaya çıktı. Bu kategoriler ve aralarındaki ilişkiler, bu yazıda daha sonra Şekil 1’de şematik olarak sunulan tutarlı bir ruh modelini oluşturdu. Kategorileri oluşturan kavramlar, katılımcıların röportaj yanıtlarında Kuran tefsirine (tefsir) ve hadise olan güvenini yansıtır ve hem modern hem de erken İslam ilahiyatı ve felsefesi alimlerinin yazılarına dayanır. Farklı bilgi dallarından farklı anlayışlar sunulmasına ve yorumlamadaki farklılıklar açık olmasına rağmen, İslami bir ruh anlayışının farklı temel unsurları konusunda fikir birliği vardı. Sekiz kategorinin tümü dikkate değer olsa da, dördü ortaya çıkan modelin daha temel yönlerini yansıtır, yani ” Ruhun Doğası ”, ” Ruhun Yapısı ” ” ‘Ruhun Aşamaları’ ‘ve’ ‘ Ruhun gelişimi ” (bkz. şekil 1). Alan kısıtlamaları nedeniyle, İslami psikolojinin uygulamalarında (özellikle İslami psikoterapilerde) büyük bir yer edindiği için ‘Ruhun Gelişimi’ başlıklı kategoriyi ayrıntılı olarak inceleyeceğiz. Bununla birlikte, bu kategori diğer üç temel kategori üzerine kuruludur ve bu nedenle önce bunları ana hatlarıyla belirleyip veri setinden tutumlu bir şekilde göstereceğiz.

Şekil 1: Teorik kategoriler ve alt kategoriler
• Ruhun doğası -Fıtrat kavramı -Fıtrat, yansıtılan benliğin altında var -Fıtrat ile uyumsuzluk -Dikkat dağıtıcı olarak Dünya -Dahili pusula olarak Fıtrah – yeniden hizalama • Ruhun yapısı -Ruhun farklı özellikleri -Bütün Ruh – ruhun bütünleşmiş doğası -Nefs (alt benlik) -Kalb (kalp) -Aql (akıl) -Ruh (ruh) • Ruhun aşamaları -Nefsin değişen yapısı / dalgalanması -Nefsi emmare -Nefsi levvame -Nefsi mutmainne • Ruhun gelişimi -İnsan geliştirme projesi -Taz hadise ve nefs (ruhun arınması) -Nefisle cihad (ruhun mücadelesi) -Tahdhib al akhlaq (karakterin inceltilmesi) -Ahlaki reform ihtiyacı -Muhlikat ve munjiyat (ahlaksızlıklar ve erdemler)

Not: Bu çeviride makalenin bazi bölümleri tam
Comentários