Siyer-Psikoloji İlişkisi
- Mehmet Emin Akkaya
- 24 Eki 2020
- 6 dakikada okunur
Giriş
“İslâmî İlimlerde Siyer” konusunun bir alt başlığı olarak “Siyer ve Psikoloji İlişkisi”nin bir değerlendirmesini yapmak istediğinizde doğal olarak bazı yöntemsel sorularla başlamak gerekebilir. Öncelikle Psikoloji, İslâmî bir ilim midir? İslâmî ilimler arasındaki yeri nedir? İslâmî Psikoloji veya İslâm Psikolojisi mümkün müdür? Pastoral Psikoloji geleneğinin dine bakış açısı ve yorumlama biçimi nasıldır? Peygamberimizin davranışlarını anlamada Psikoloji biliminin olanakları/imkânları nelerdir? Yani sünneti anlamada Psikoloji’nin imkânları neler olabilir? Siyer-Psikoloji ilişkisinden neler anlaşılabilir? Siyer’i anlamada ve açıklamada Psikoloji’nin kolaylaştırıcı rolü olabilir mi ve Psikoloji’nin kavram ve kuramları açıklayıcı olabilir mi? Bu gibi sorular akla gelebilir fakat insanlığa ve insana faydası olan her değer ‘bizim’ kabul edilebilir. Kuşkusuz Psikoloji, disipliner olarak Batı kökenli bir bilimdir. Ancak psikolojik analiz, insanlık tarihi ile eşdeğer bir sürece sahiptir. İslâm kültür mirası içinde de psikolojik müktesebata önemli katkıların yapıldığı ifade edilebilir. İslâm kültür medeniyet geleneği zaten insanlığa, doğaya, evrene faydalı herhangi bir şeyi kapsayıcı bir bakış açısıyla değerlendirmekte güçlük çekmez. Psikoloji bilimi de bireysel veya toplumsal anlamda bir fayda üretebilecekse Müslüman bireyler bu faydaya talip olacaklardır. Bu bağlamda öncelikle bir Siyer ve Psikoloji kavram tanımlaması yapmakta fayda vardır. Peygamberimizin doğumundan vefatına kadar hayatını konu alan ilmin adı ‘Siyer’ dir. Tarihin belli bir bölümünden bahsettiği için Tarih ilmiyle; Peygamberimiz’in (as) söz, fiil ve takrirleriyle ilgilendiğinden dolayı da Hadis ilmi ile alâkalıdır. Psikoloji ise insan davranışlarının altında yatan sebepleri/etkenleri/motiveleri anlamaya ve açıklamaya çalışan ve bunlarla ilgili kavram ve kuram üreten bilim dalıdır. Siyer’e Psikoloji penceresinden bakılarak Hz. Peygamberin davranışları anlaşılmaya çalışıldığında iki temel durum karşımıza çıkmaktadır: a) Peygamberimizin davranışı vahiy kaynaklıysa bu davranışın insanlar tarafından nasıl anlaşıldığı, yorumlanıp değerlendirildiği, etkisinin neler olduğu üzerinde değerlendirme yapılabilir b) Peygamberimizin davranışının kaynağı vahiy değilse bu durumda diğer insanların davranışlarını açıklamada kullandığımız anlama ve açıklama yöntemlerini kullanabiliriz. Dolayısıyla Siyer-Psikoloji ilişkisi bağlamında odak noktamız; hem “Hz. Peygamber’in hayatını veya olayları ve olguları anlarken ve açıklarken acaba Psikoloji’nin kavram ve kuramları bizim için yardımcı ve kolaylaştırıcı olabilir mi?” sorusudur, hem de “Acaba Peygamberimizin hayatı, uygulamaları, sözleri, fiilleri, takrirleri yani sünneti bizim psikolojik anlayışımızı, kavrayışımızı genişletebilir mi?” Bu ilişki çift yönlüdür. Her iki boyutuyla da konu ele alınıp değerlendirilmelidir.
Psikolojinin tarihsel olarak böyle bir misyonu vardır. Özellikle kurulduğu 1800’lü yılların sonunda Wilhelm Wundt’tan sonra kilise dine yönelik ilginin azaldığını görünce araç olarak görülen Sosyoloji, Psikoloji gibi ilimlere bu ilgiyi tekrar canlandırabilme amacı ile önem vermiştir. O dönemde Psikoloji’de Pastoral Psikoloji denilen -Pastor din adamıdır- bir gelenek oluşmuştur. Kilise veya ilgili kuruluşlar bu tür çalışmaları, insanların kiliseye ilgilerini sürdürebilmek amacıyla finanse etmiştir. Bu gelenek şu an için dönüşmüş olmakla beraber burada işin özü, psikolojik kavramlarla ve kuramlarla dine yaklaşarak ona olan ilgiyi sürdürmekti. Elbette burada söz konusu olan amaçsal değil yöntemsel benzerliktir. Acaba biz de Psikolojinin olanaklarıyla Peygamberimizin hayatını anlayabilir miyiz? Siyer-Psikoloji ilişkisinde neler anlaşılabilir, bunlara bakmak gerekmektedir. Disipliner olarak baktığımızda Psikoloji, yüz elli yıllık bir tarihe ve günümüzde mevcut elli altı alt dala sahiptir ve çok fazla saçaklanmıştır. Bu süre zarfında Siyer- Psikoloji ilişkisi ne şekilde birbiriyle etkileşimde olmuştur, buna örneklerle bakılabilir.
1. Siyer-Sosyal Psikoloji İlişkisi
Psikolojinin alt dalları bağlamında yalnızca bir kaç başlık ve bunların Siyer ilmi ile ilişkisi kurulmaya çalışılacak olursa ilk olarak Siyer ve Sosyal Psikoloji ilişkisine bakılabilir. Bilindiği gibi bilim, kavram ve kuramla kendini ifade etmektedir. Sosyal Psikoloji’nin de belli kavram ve kuramları vardır. Bunlardan birey-grup ilişkisi, tutum, grup dinamiği, liderlik, iletişim, kimlik oluşturma, önyargı sorunları, propaganda… sayılabilir. Burada çalışmamız belli bir olguyu tek bir kuramla ayrıntılı bir şekilde açıklayarak spesifik bir hale getirebilirdi fakat amaç genel olarak Siyer ve Psikoloji arasındaki ilişkiyi somut örneklerle açıklamaktır.
Genel bir izlenim vermesi için Siyer-Sosyal Psikoloji ilişkisinde ele alınabilecek muhtemel başlıklar şu şekilde sıralanabilir: Peygamberimizin birey-grup ilişkisinde aldığı tutumlar nelerdir? Grup dinamiğini nasıl kullanırdı? (Liderlik özelliği, kitleyi harekete geçirme becerisi, kendi grubunu belli bir amaca yönlendirme becerisi, başarı veya başarısızlıkla başa çıkma stratejileri, bunların liderlik ve motivasyon kuramlarıyla açıklanması…). Kendine inananları diğerlerinden farklılaştırarak ‘kimlik oluşturma’, ‘biz bilinci’ ve ‘biz duygusu’ inşa etme yöntemleri, insanlarla ilişkisindeki iletişim prensipleri, yaklaşımları nasıldır? İnsanlara nerede, ne zaman, ne şekilde bir dil kullanırdı? Çocuklarla, yaşlılarla, kadınlarla, zenginlerle-fakirlerle, yöneticilerle-avamla, bilgisizle-bilginle, yabancıyla-aile fertleriyle iletişimi nasıldı? Yeni bir toplum inşâsında Hz. Muhammed’in ahlakî özelliklerinin rolü nedir? (dürüstlük ve güvenirliğinin rolü, hoşgörü ve affediciliğin rolü…). Ön yargı ve kalıp yargı sorunlarıyla nasıl başa çıkardı? “Müslüman” dediğimiz isimlendirme şekli nihayetinde bir kimliğe işaret etmektedir. Hz. Peygamber bu kimliği nasıl inşa etmiş, ötekiyle farkı nasıl oluşturmuştur? Bunlar Sosyal Psikoloji içerisinde çözümlenebilecek durumlardır ve bu türden analizler çok sayıda çalışmaya konu olmuştur. Muhammed Hamidullah’ın Hz. Peygamber’in büyük düşmanlarının psikolojisi Mevlüt Erten’in münafıkların zihniyet analizi ile ilgili çalışmaları, Şaban Öz’ün Hz. Peygamber (as)’in propaganda siyasetini değerlendirdiği makalesi, Veysel Özdemir’in “Dönüştürücü (Transformasyonel) Liderliğin Kaynağı Olarak Hz. Muhammed (as)”, Naci Kula’nın “Sözlü İletişim Açısından Hz. Muhammed’in Ortaya Koyduğu Temel İlkeler”, Hüseyin Certel’in “Dini İletişim ve Liderlik Açısından Hz. Peygamber’in Sıfatları”, Canlı’nın “Hz. Peygamber Örnekliğinde Sözlü ve Sözsüz İletişim”, Çoşkun’un “Kur’ân Işığında İnkârın Psikolojik Sebepleri” Mustafa İbrahim çalışmaları gibi çok sayıda çalışma bu bağlamda değerlendirilebilir.
Siyer-Eğitim Psikolojisi İlişkisi
Psikoloji’nin başka bir alt dalı olan Eğitim Psikolojisi kavramları ve kuramlarıyla Siyer ilmine baktığımızda şu soruları merkeze almamız gerekebilir. Peygamberimizin insana ve çocuğa bakışı nasıldı? Peygamberimizin eğitimde kullandığı yöntem ve teknikler nelerdi? Nasıl bir davranış değişikliği oluşturma ve davranışı pekiştirme süreci takip etmiştir? Peygamberimizin ödül yöntemleri ve olumsuz davranış karşısında takındığı tutumlar nelerdi? Bireysel farklılıklara yaklaşımı nasıldı? Bu türden sorulara cevap üretmek için çok sayıda çalışma yapılmıştır. Hayati Hökelekli’nin “Hz. Peygamber’in Çocuk ve Gençlere Yaklaşımı”, Cemal Tosun’un “Öğretmen Olarak Hz. Muhammed ya da Din Eğitimi-Öğretiminde Hz. Muhammed’in Örnekliği Meselesi”, M. Şevki Aydın’ın “ ‘Ben Ancak Muallim Olarak Gönderildim’ Diyen Peygamber”, Yusuf Acar’ın “Çocukluk Dönemi Eğitiminde Hz. Peygamber’in Ortaya Koyduğu İlkeler” çalışmaları gibi çok sayıda çalışma bu bağlamda değerlendirilebilir.
Siyer’in Diğer Psikoloji Dalları ile İlişkisi
Psikoterapi dendiğinde sağaltım, iyileşme, rehabilite olma, tekrar hayata tutunma, normalleşme gibi kavramlar akla gelmektedir. Peygamberimizin hayatından örnekler alarak veya sözleri üzerinden danışanın ihtiyaçları doğrultusunda terapötik bir ilişki kurgulanabilir veya bu öğreti rehberlik için yol gösterici olabilir. Bu açıdan Hz. Peygamber’in hayatından hareketle yazılmış ve Psikoloji’nin kavramlarıyla ilişkilendirilmiş bazı durumları içeren çok sayıda çalışma bulmak mümkündür. Abdurrahman Kasapoğlu’nun “Kur’ân’da Kıssa Terapisi: Hz. Peygamberin Kıssalardan Terapi Amaçlı Yardım Alması”, Abdurrahman Demirci’nin “Hz. Muhammed’in Öfke Kontrolü (Hz. Ömer’le Diyalogları Bağlamında)”, Adem Dölek’in “Bazı Hadîslerin Psikoterapi Açısından Yorumlanması” isimli çalışmaları psikoterapinin kavramlarıyla sünnetin ilişkisini kurmuş bazı çalışmalar olarak karşımıza çıkmaktadır. Psikolojinin yeni ve gelişmekte olan bir alanı da Politik Psikolojidir ve Politik Psikolojinin kavram ve kuramlarıyla Siyer’e yaklaşmak mümkündür. Yapılan çalışmalara bakıldığında Murat Ağarı’nın “Hz. Muhammed’in Hıristiyan ve Yahudi Siyasetlerine Genel Bir Bakış”, Mehmet Ali Kapar’ın “Hudeybiye Seferi ve Hz. Muhammed’in Barışçı Siyaseti”i isimli çalışması, Selahattin Polat’ın “Hz. Peygamber’in as İttifak, Teminat ve Antlaşmalarındaki Diplomatik Taktikler” isimli çalışmaları bu bağlam içerisinde değerlendirilebilecek bazı çalışmalardır. Din Psikolojisi kavram ve kuramları ile Siyer’e yaklaşıldığında da çok fazla çalışma konusu üretmek mümkün görünmektedir. Din Psikolojisi’nin önemli konularının çoğu Siyer’le ilişki içindedir. Özellikle dinî tecrübe halleri (uluhiyet, ilahî uyarı ve ceza tecrübesi, ilahî ödül tecrübesi), dinî değişim, ihtida (mühtedinin topluma kazandırılması, kaynaştırılması, yeni kimlik edinme süreci, toplumsal destek unsurları…), dinî dönüşüm (bunu sağlayan ibadetler, ortak yaşam çabası, mücadele birliği, ortak davranışlardan ortak duygulara….), dua ve ibadetlere bakış, ibadetlerin ve duanın rolü, vecd duygusu/dinî coşkudaki insan halleri, dünyevî ve uhrevî olanın sınırları, tövbe, istiğfar ve duanın terapötik değeri, kurban olgusu ve psikolojisi, dinî kimliğin bireysel ve toplumsal inşası vb. gibi konular Siyer’le ilişkili konular üzerinden açıklanabilir veya Siyer konularını psikolojik çözümlemede kullanılabilir.
Psikolojinin önemli bir alt çalışma alanı Psikotarih’tir. Burada zikredilmesi gereken iki büyük çalışma Erik Erikson tarafından yapılmıştır ve Peygamberimizle ilgili de böyle bir çalışma yapılabilir. Biz şu ana kadar Siyer’e Müslüman gözüyle baktık fakat bunun dışında vahye ve peygamber olgusuna farklı bakan Evrimsel Psikoloji ve Evrimsel Biyoloji gibi alanlar da vardır. Bu alanlar, vahiy bilgisini, insanlığın zekâ gelişiminde, antropolojik geçmişte zekânın bir çıktısı, ürünü olarak sanrı üretme biçimi olarak açıklamaktadırlar. Bu bakış açısında, insan beyninin geldiği bugünkü noktada artık eskiden olduğu gibi çok sayıda peygamber çıkma ihtimalinin azaldığı değerlendirilmektedir. Sonuç Siyer-Psikoloji ilişkisinin mahiyeti düşünüldüğünde çalışma örneklerinde de görüldüğü gibi Siyer’i anlamada ve açıklamada Psikoloji’nin kavram ve kuramlarının son derece işlevsel olabileceği ifade edilebilir. Psikoloji’nin alt dalları bağlamında bir değerlendirme yapıldığında, Peygamberimizin birey-grup ilişkisinde aldığı tutumlar, grup dinamiğini kullanma biçimi, liderlik özelliği, kitleyi harekete geçirme becerisi, kendi grubunu belli bir amaca yönlendirme becerisi gibi konular sosyal psikolojik yaklaşımla ele alınabilir. Yine Peygamberimizin insana ve çocuğa bakışı, eğitimde kullandığı yöntem ve teknikler, davranış değişikliği oluşturma ve davranışı pekiştirme süreci, ödül yöntemleri ve olumsuz davranış karşısında takındığı tutumlar Eğitim Psikolojisinin kavram ve kuramlarıyla açıklanıp değerlendirilebilir. Aynı şekilde Peygamberimizin hayatı, söz ve davranışlarının bir kısmı terapi süreçlerinde kullanılabilir. Din Psikolojisinde önemli görülen dinî tecrübe, dinî değişim, ihtida, dinî dönüşüm, dua ve ibadetler, tövbe ve istiğfar, dinî kimliğin inşası gibi konular Siyer’le ilişkili olarak açıklanabilir veya Siyer konuları psikolojik çözümlemede kullanılabilir.
•İslami İlimlerde Siyer kitabından…
Comments